Bol hikâyeli, genç nüfuslu, çok merkezli: “İstanbul’un Birleştirici Gücü Kültür-Sanat” sonuç raporu

Marka Konferansı 20. yılında İKSV işbirliğiyle, dünyanın değişen sanat atmosferinde İstanbul’un nereye konumlanacağını tartışmaya açmış, şehrin kültür sanat alanındaki gücünün sürekliliğini sağlamak amacıyla 17 Aralık Salı günü İKSV liderliğinde, Levent Erden (İstanbul Bilgi Üniversitesi), Görgün Taner (İKSV), Özalp Birol (Pera Müzesi), Hülya Muratlı (İBB), Vasıf Kortun (İstanbul Resim ve Heykel Müzesi), Halil Altındere (sanatçı) ve kültür sanat dünyasının daha pek çok önemli isminin katıldığı “Marka Konferansı’na doğru: İstanbul’un Birleştirici Gücü Kültür-Sanat” başlıklı bir çalıştay düzenlemişti. Çeşitlilik ve çokkültürlülükten doğan zenginliği görünür kılacak yerel hikâyelerin önemi, kültür sanatı lüks olmaktan çıkarıp ihtiyaç olarak tanımlayacak etkinlikleri çoğaltmak gerekliliği gibi başlıkların öne çıktığı çalıştay raporunda İstanbul’un kültür sanat hayatını şekillendirecek fikirler yer alıyor. Ayrıntılar yazının devamında.

Marka Konferansı’na Doğru: İstanbul’un Birleştirici Gücü Kültür-Sanat 17 Aralık 2019, Çırağan Sarayı

SORU 1: İstanbul’un karakterini nasıl tanımlarsınız?

İçinden deniz geçen şehir

  • Boğaz, İstanbul’un en önemli değerlerinden biri ama özellikle kültür-sanat bağlamında Boğaz ile kurulan ilişki kısıtlı kalıyor.

Zıtlıkların şehri

  • Çeşitlilik bütün metropollerde var ama kaostan çıkan yaratıcılık potansiyeli ve kaosun içindeki düzen ile çokkatmanlılık İstanbul’u özgün kılıyor.

Merkezdeki İstanbul ve diğer İstanbullar

  • İstanbul’un merkezinde bağımsız kültür kurumları etkinken, periferideki ilçelerde kamu ve STK’lar daha etkin rol oynuyor. Kültür kurumlarının bu alanı daha çok sahiplenmelerine ihtiyaç var.
  • İstanbul’un arka bahçesi dediğimiz çevre iller de, şehrin kontrolsüz büyümesinden etkileniyor.

24 saat yaşayan şehir / bir gözü açık uyuyan şehir / uyumayan şehir

  • Genç nüfusun ve yerel hikâyelerin çokluğu İstanbul’da dinamizm sağlıyor.

Göçebe şehir

  • 3 imparatorluğa başkentlik yapmış, 8500 yıllık tarihinde pek çok farklı toplumu barındırmış bu şehir, yakın geçmişte aldığı göçlerle de sürekli değişen, zengin kültürel çeşitliliğe sahip yapısını koruyor.

Geçmişle bugünü birleştiren şehir

  • İstanbul’da tarihi doku, geleneksel ile modern olanla birleşiyor.

SORU 2: İstanbul’un hikâyesini dünyaya anlatacağımız kültür-sanat projeleri neler olabilir?

Kültür-sanat temel bir ihtiyaç

  • Proje düşünürken kültür-sanatı lüks olmaktan çıkarıp ihtiyaç olarak tanımlayacak etkinliklerin artması gerekiyor.
  • Etkinliklerin kamusal alanlara taşınarak dezavantajlı gruplar için engellerin kaldırılması gerekiyor.

500T ve yerel hikâyeler*

  • İstanbul dünyaya anlatmadan yerel düzeyde anlatmak ve önce İstanbul’un sakinleri için projeler yapmak gerekiyor. Bu sayede İstanbul’un çokkimlikli yapısının görünürlüğü sağlanabilir.
  • Yerel ile evrenselin harmanlandığı projelerin ön plana çıkarılması gerekiyor.
  • İstanbul’un farklı hikâyelerinin kültür-sanat aracılığıyla anlatılması gerekiyor.
    Örnek: Online yayın platformlarında her bölümün İstanbul’un farklı bir ilçesini anlattığı bir dizi tasarlanabilir.

*500T Bahçeşehir-Tuzla arası, şehrin en uzun otobüs hattı, 240 dakika süren 75 duraklık bir yolculuk, iklim değişiyor ve İstanbullu için de farklı bir hikâye yaratıyor.

365 gün 24 saat sanat

  • Kültür-sanat etkinliklerini tüm yıla yaymak gerekiyor, bunun gerçekleşebilmesi için yerel yönetimlerin desteği yaşamsal. Var olan etkinliklerin iletişim ve altyapı bakımından desteklenmesi ve yeni etkinlikler geliştirilmesi gerekiyor.
    Örnek: Kültür-sanat ajandası: Bir mobil uygulama (İstanbul’un tüm ilçeleri ve tüm kültür kurumlarının etkinliklerinin yer alacağı bir mobil uygulama)
  • Uluslararası işbirlikleri, ortak projeler: Kültür-sanat etkinliklerinin ulusal/uluslararası platformdaki varlığına bağlı olarak İstanbul’un hikâyesi daha fazla sesini duyurabilir.
    Örnek: İstanbul’un adıyla düzenlenen, İstanbul’la doğrudan ilişkilenen etkinlikler (İstanbul koşusu)
    Örnek: İstanbul’da Uzun Hafta Sonu / İstanbul Long Weekend: Kurumlar kendi ajandalarını birleştirip, ekstra hiçbir finansmana ihtiyaç duymadan iletişimini markalaştırabilir.

SORU 3: Projelerin hayata geçirilebilmesi için gereken kaynak ve nitelikli mekân ihtiyacı nasıl karşılanabilir?

Önce hayal kurmak

  • Kültürel üretimin devamlılığı için uygun iklime ihtiyaç vardır, temel bileşenlerinden biri ifade özgürlüğüdür.

Kültür-sanat ekosistemi

  • Alanın tüm paydaşlarının ihtiyaçlara birlikte çözüm üretmesine ve ortak bir ekosistem yaratılmasına ihtiyaç var.

Kültür ve sanatla yeşerecek yeni vahalar

  • Proje yapılabilmesi için öncelikle altyapının sağlamlaştırılması gerekiyor.
  • Akustiği, yerleşimi, teknik donanımı, sahnesiyle kültür ve sanat etkinliklerine uygun alanların tasarlanması, sokakların, meydanların, parkların, bahçelerin kültür-sanat mekânları olarak düşünülebilmesi gerek.
  • Tüm bunların oluşturulabilmesi için yeni bir kültür yönetimi modeline ihtiyaç var: Farklı disiplinlerden uzmanların, kültür kurumu ve sivil toplum temsilcilerinin, kamu kuruluşu temsilcilerinin bir arada çalışacağı, risk almaktan çekinmeyen, şeffaf ve hesap verebilir bir yapı kurulmalı.
  • Ancak bu sayede çocuklar, gençler, kadınlar, engelliler, mülteciler, tüm dezavantajlı gruplarla birlikte tüm kentliler kültürel hayata katılabilir ve hep birlikte İstanbul’un hikâyesini yaşamak, yazmak ve anlatmak mümkün olabilir.

Gençlere alan açmak

  • Yaratıcı sektörün istihdam açısından çok büyük bir potansiyeli var.
  • Çalışan ve bundan sonra çalışacak genç nüfusla birlikte üretmek, büyük resmi görmelerini sağlamak, yetkinliklerini güçlendirmek gerekiyor.

Sponsor değil destekçi

  • Ağırlıklı olarak özel sektör desteğiyle ilerleyen bu alanda, destekçilerinin çeşitliliğinin ve sayısının artmasına ihtiyacı var.
  • Kurumsal prestij sağlayan bir alan, toplum için iyileştirici ve dönüştürücü bir güce sahip, istihdam yaratıyor ve kendi ekonomisini oluşturuyor.
  • Bunun için özel sektöre yönelik teşvik mekanizmalarıyla bu alanın desteklenmesini daha cazip hale getirmek gerekiyor. Mevcut kanunlar bilinmiyor, bilenler de uygulamakta zorlanıyor.
  • Nasıl yöntemler olabilir? Fon ve teşvik kanunları gözden geçirilmeli. Bu alandaki eğlence vergisi gibi vergiler düşürülmeli. Bu alanın gelişimi için destekleyenlere dair algının değişmesi gerekiyor.
Yukarı